Betimleme
Küçük Kız
Küçük kız kendisinin fazla yorulduğunu hissetmişti.Elindeki eldivenlerin üzerinde topaklaşmış karlar yavaşça erirken tenine değdikçe üşümesini sağlamıştı.Ayaklarındaki botların boşluğundan giren kar topları ayaklarını ıslatmıştı.Yaptığı kardan adama baktı.Bir gözündeki zeytin yeşil diğeri ise siyahtı koyduğu havucun ucu hafif kırılmış,ağzı ise taşlardan yaptığı gülücük ile komik bir görüntü oluşturmuştu.Omzuna dokunan bakımlı ve siyah ojeli el ile arkasına dönüp kısa saçlı hemşireye baktı."Gül,hava kararmak üzere hadi odana geç"her ne kadar kardan adamını bırakmak istemese bile hemşirenin dediğini yapıp ellerini çırparak içeriye ilerledi.Etrafındaki insanlar su gibi akıp giderken odasına girdi.Botlarını çıkartıp,şapka ve atkısını köşedeki sepete koydu.
Çaprazında gördüğü beyaz çerçeveli aynadan yansımasına baktı.Hastalığın ilaçları sebebiyle hafif azalmış ince kahverengi saçları ve kızarmış küçük burnu suratına sevimlilik katmıştı.Hafif tombul yanakları pembeleşmiş iken yeşil gözleri ile uyum içerisindeydi.Çakan şimşek ile olduğu yerde irkildi.Üşüdüğü için hızla yatağa ilerledi.Gökyüzüne bir ressamın attığı siyah fırça darbeleriyle duran kurumuş ağaç dallarının arasından süzülen beyaz kar taneleri hoşuna gittiği için izlemek amaçlı yatağını cam kenarına ittirdi.Yastığını dikleştirip beyaz yorganın altına girdi.Yastığa sırtını yaslayıp minik elleriyle yorganı üstüne çekti.Camdan izlediği parkta duran kardan adamına ve çevresine baktı.Durmuş sarı salıncağa takılan gözleriyle suratı yavaşça düştü.Annesinin fotoğraflarından gördüğü kadar bilirdi.Babası dört yaşına kadar ona bakmıştı.Duyduğu kadarıyla annesi hastaneye yetiştirilememiş ve yağmurlu bir günde yolun ortasında onu doğururken kan kaybından ölmüştü.Babası artık ona bakamadığından bırakmış bir süre sonra da lösemi hastalığına yakalanmıştı.
Eskiden sürekli salıncağa biner babası da sallardı.Gece karanlığa esir olmuşken camdan akan su taneciklerine baktı.Biraz daha dikkatini verdiğinde gözüken yansımasından kendini izledi.Anılarını zihninin derinliklerine tırmanarak düşüncelerinin üzerine yığıldı.Gözyaşları yavaşça gözlerinden akarken buğulaşmış odasına baktı.Saatte gözleri durduğunda on iki çanları odada hıçkırıklarına karışıp yayıldı.gözlerini kapatıp mutlu bir hayal kurmaya çalıştı.Ardından bir umutsuzluk bulutu karanlık gölgesini beyazlığa yaydı.Karanlık her yeri esir aldı.Ufak kız karanlıkta bit kibrit yaktı.Önünde bulunan geçmiş ve geleceğin defterlerine baktı.Elindeki kibriti biraz uzaklaştırarak boştaki eliyle defterleri üst üste koydu.Kibriti geçmiş ve geleceğin üzerine atarak yanışını izledi.Çevresine baktı.Karanlıkta yayılan ateş ne kadar aydınlatsa da her yer siyahtı.
Ufaklık kurduğu hayali biterken kendini uzun bir uykunun kollarına bıraktı.
Geçmişi ve geleceği kül oldu.
Ufak kızın göz yaşları birer umut olup küllerin üzerine düştü.
Ve geleceği yavaşça oluşurken,umutsuzluk bulutları yok olup çevrenin aydınlanmasına izin verdi.
Yorumlar